12 Ağustos 2014 Salı

Merkez Bankası’nın Faiz Politikası ve Uygulamaları




Genel anlamda baktığımızda likidite yönetimi gerçekleştiren merkez bankası, piyasadaki kısa vadeli faizlerin kendi belirlediği faizlere yakın olmasını sağlamak için likidite yönetimi yapmaktadır. Faiz oranlarında meydana gelen değişiklikleri gerçekleştirebilmek için etkin bir zorunlu karşılık oranı politikası uygulamaktadır.

Likidite yönteminde kullanılan bir diğer araç reeskont oranlarıdır. Reeskont oranları, merkez bankasının dönem dönem başvurduğu likidite araçları içerisinde yer alır. Senetli alışverişlerin çok fazla yapıldığı, ticari hayatta çek kullanımının nispeten düşük olduğu ekonomilerde reeskont oranları etkilidir. Açık piyasa işlemlerinde özellikle repo ve ters repo araçları etkindir. Merkez bankası likidite yönetiminde efektif olarak repo ve ters repo işlemlerine de yer verir.

Faiz; merkez bankasının elindeki en önemli araçlardan biridir. Faiz politikası birçok merkez bankaları tarafından sıkça kullanılır. Faize keynesyen teorisi üzerinden baktığımızda, reel sektör üzerinde faizlerin çok büyük etkisinin olduğu görülür. Diğer taraftan ücretler üzerindeki etkisi, enflasyon oranı üzerindeki etkisi ve ödemeler bilançosu üzerindeki etkisi de sıralanabilir. Yani faizler makroekonomik değişkenlerde oldukça etkili bir kavramdır. Merkez bankası faizleri değiştirerek GSYİH , döviz kuru ve enflasyon üzerinde etkide bulunur. Merkez bankası faize bu kanallarla odaklanır. Ayrıca merkez bankası bankalardaki mevduat faizine, kredi faizine, devlet iç borçlanma faizine doğrudan bir etki yapamaz.
Kısa vadeli faiz, bankaların kendi aralarında uyguladıkları faiz ya da bankaların merkez bankası ile fon alışverişinde uygulanan faizdir. Kısa vadeli faiz oranına merkez bankasının doğrudan müdahale etme hakkı yoktur. Merkez bankası bankalarla fon alışverişinde bir faiz oranı belirler. Bu faiz oranını değiştirip bankaların kendi aralarındaki fon alışverişlerini etkilemeye çalışır. Mesela merkez bankası faiz oranına %8 der, teknik olarak diğer bankalarda bu faiz oranından etkilenir.

Merkez bankası faizleri belirlerken borç alma ve borç verme faizini kullanır. Bu ikisi arasında kalan mesafeye de faiz koridoru denir yani borç verme faizi %9, borç alma faizi %6 ise bu arada kalan %3 lük kısım faiz koridorudur. 

Borç verme faizi; bankalar merkez bankasına müracaat ettiği zaman merkez bankasının uyguladığı faiz oranıdır. Borç alma faizi ise; bankaların merkez bankasına fonlarını yatıracağı zaman uygulanan faiz oranıdır. Borç verme faizi her zaman borç alma faizinden yüksek olmalıdır. Bu faiz oranları genellikle likidite sıkışıklığı ve bolluğu olunca uygulanan faiz oranlarıdır.

Merkez bankası faiz oranlarını bilindiği üzere piyasa koşullarına göre belirler. Faiz oranlarını değiştirmek istiyorsa enflasyona, döviz kuruna, yabancı sermaye girişi ve çıkışına, cari açığa bakar. Piyasa gidişatına göre merkez bankası daha önceden de bahsettiğim gibi faiz koridorunu kullanır. Şartlara göre faiz koridorunu aşağı ve yukarı yönlü kaydırır.

Şartlara ve uyguladığı birçok politika neticesinde merkez bankası bazen faiz koridorunu genişletme ve daraltma yoluna da gidebilir. Merkez bankası borç verme faizini yükseltir, borç alma faizini sabit tutarsa büyük ihtimal piyasalarda bir enflasyonist baskı var demektir. Yani borç alma faizini sabit tutarak yabancı sermaye girişinin döviz kurları üzerindeki etkisini minimize eder diğer yandan borç verme faizini yükselterek enflasyonu düşürmek ister.Borç verme faizini sabit tutar borç alma faizini aşağıya çekerse eğer burada da cari açığın yüksek oluşundan reel kur girişini arttırıp durumu düzeltmeye çalışır.


Görüldüğü üzere merkez bankasının uyguladığı faiz politikası biraz karışık olsa da faiz oranlarını birçok mekanizma dâhilinde belirli aşamalarla ve ekonometrik analizlerle en ince ayrıntısına kadar piyasa koşulları neticesinde kademeli olarak indirmeye ve arttırmaya çalışır.

https://twitter.com/GkhnAktoprak


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

56 Yaşında Hayat Gözlerini Yuman Milyarder Steve Jobs'un Yazdığı Son Yazı

İş yaşamında büyük başarılara ulaştım. Kimilerinin gözünde yaşamım başarının simgesi, fakat işin dışında çok az neşem oldu benim. İşin sonu...